YENİ DOĞAN

10 Nisan günü İstanbul için sabahın erken saatlerinde (05:35) Koç burcunun 20.derecesinde bir yeniay (Güneş ve Ay kavuşumu) oluşuyor.

Sabırsızlığın ve dürtüselliğin en üst boyutlara geçtiği günler var önümüzde. Başlatmak zamanı olduğu doğru, ancak neyi başlatacağınız ve neye meydan okuyacağınız sorusu oldukça çelişkili cevaplar içeriyor. Kahramanlık zamanı, ama ne için ve kim için? Bu yeniay sırasında Plüton durağanlaştı. En basit anlamıyla kendini dünyaya indirdi diyebiliriz. Namı diğer Hades, yeraltına ait bir tanrıyken yeryüzünde ne yapar? Sahip olmaya çalıştığı şeylere el koymak (zorla?) için yeryüzüne gelebilir. Alıp kaçırır ve gizler; bunu cebren ve hile ile yapmakta bir sakınca görmez. Ayrıca düzen koyucu Satürn, namı diğer Kronos veya Zühal zaten Ocak ayından bu yana geri gitmekte. Bunun anlamı ise yeryüzüne düzen getirme görevini tam olarak yerine getirmekte zorlanmasıdır diyebilirim. İki önemli gezegenin üstelik karşılıklı ağırlama pozisyonundayken geri gitmeleri veya durağanlaşmaları bu yeniayın özellikleriyle çelişen bir meydan okuma veya huzursuzlukta kalma ve yeni ayarlamalar yapma zorunluluğu olarak yorumlanabilir.

Bu ayarlamalar eskiden aşina olunan yöntemlerle değil, yeni ve yepyeni denenmemiş ama yüksek cesaret isteyen yöntemler olarak karşımıza çıkacaktır. Şimdi böyle ifade edince, e beklemeye ne gerek var, herkes kafasındakini uygulamaya alsın gibi basit bir sonuç çıkabilir. Ancak gökyüzü tam da bu konuda bir uyarıda bulunuyor. Eğer her şeyi dürtüsel bir acelecilik içinde, geleceği hiç hesaba almadan yaparsanız o zaman değişen koşullara karşı hiç de değişmeyen bir cevapla hazırlanmış (direnmiş) olursunuz. Bu söylem daha ziyade özellikle her şeyi aceleye getiren, güncel beklentilere sadece tüketim ve rekabet bakış açısıyla bakan eğilimlere ait. Fakat kabul edelim zamanımızın kalitesi de böyle olmak konusunda hepimizi fazlasıyla motive ediyor; hatta zorluyor. Her şeye rekabet ve saldırganlık gözlüğünden bakmak konusunda oldukça fazla ilerleme kaydedildiğini düşünüyorum. İşte şimdi bu yeniay, bu yaklaşımla ilgili perspektif değişikliğinin gerekli olduğunu vurguluyor. Çünkü bu ihtiyaçlar ve dürtüsellik büyük olasılıkla gelecekte arzu edilen değişken koşullar için verimli sonuçlar yaratmayacaklar.

Yani gökyüzünde ve beklentilerde bir şaşırtmaca var. Siz kendi adınıza bu şaşırtmacanın hangi tarafında olmak istediğinizi şimdiden seçmek durumunda kalacaksınız. Başlatmak ve mücadele etmek gerekiyor, evet; ama ne için ve bunun zorlayıcı dozu ne olmalı? İşte bütün mevzu bu ölçü konusunda takılıp kalacak. İlerleyelim ve geleceğe dönük yeni başlangıçlar yapalım, fakat belki de bu tamamen aşina olduğunuz davranış biçimini bırakmak ve yeniyi denemek üzere gelişmeli. O zaman her zaman olduğu gibi sırf başlatmak ve rekabet etmek için olmamalı. Daha fazla sezgisel ve daha fazla stratejik olmalı. Ancak bunların cevabı için önceden, çok daha önceden, düşünülmesi gereken sorular ve cevapları vardı. Eğer şimdi bunlar aklınızdan silindiyse o zaman kısa hatırlatmalar yapabilirim. Bunun için en yakın tarih geçtiğimiz Aralık ayı ve Ocak ayının başlangıcıydı. Daha uzak bir tarih olarak, Kasım ayı ve en son Ağustos ikinci yarıyla Eylül ayını sayabilirim. Demek ki bu yeniayın geri planında aslında Ağustos 2012’den bu yana devam etmekte olan gelişmeler ve cevabı beklenen sorular var. Şimdi bu sorularla ilgili yeni cevaplara vakit harcamadan ulaşma sabırsızlığı içine gireceksiniz. Adeta kendi bildiğinizi okumak için görmek istediğiniz cevapları görecek ve bilgileri otomatik ilişkilendireceksiniz. Ama gerçek, hiç de sizin algıladığınız gibi olmayabilir. Bu yüzden gene aynı yanılsamaları yaşamamak için; şimdi farklı davranın ve farklı başlangıç seçenekleriniz olduğunu bilin. Genellikle izafi olarak görünenin ötesinde olan seçenekler bunlar. Şimdi sabırsızca ve otomatik olarak başlayacak olan bu yolculuk, aslında korkularla yüzleşmek üzere başlatılan bir yolculuk olacak. Bu yüzden kendi kişisel korkularınızı tanımak ve bunları kolektif olandan ayırt edebilmek sizi doğal olarak rahatlatabilir ve daha olması gerektiği gibi ilerlemenizi sağlayabilir. Belki de soracağınız sorular ve değişen perspektifler sadece bunlarla ilgili olabilir. Aceleyle harekete geçmeden de bunları yapabilirsiniz veya geçip sonuçlarıyla yüzleştiğinizde bunları hazmedebilirsiniz. Bu hazmetme ve sonuçları gerçekçi bir şekilde göreme vaktinin yaklaşık olarak Eylül 2013’den sonraya denk geleceğini düşünüyorum.

Çok hızlı gelişmelere gebe olan birkaç aylık bir döneme giriyoruz. Ayın sonunda bir Ay tutulması var, Mayıs ayında bir Güneş tutulması var. Sonra yeniden bir Ay tutulması yaşayacağız. Bastığınız yeri çabuk unutabilirsiniz. Değişen koşullar, mutlaka değişen perspektifler isteyecektir. Ben sadece, hiçbir şey geri gelmeyecekmiş gibi acele içinde olmamanızı ve hiçbir şeye bir son gözüyle bakmamanızı önermek isterim. Başlatmanın ve başlamanın başındayız, henüz gidilecek çok yolumuz ve verilecek pek çok kararlar olacak. Kendinizi yakıp yıkıcı olan seçimlerin ve tercihlerin içine aceleyle bırakmadan önce bunu göz önüne almak faydalı olabilir. Diğer yandan böylesi seçimlerin ve başlangıçların gelişim yönünde gerekli olduğunun da farkındayım. Fakat dışsal rekabet motivasyonu böylesine yüksek oranda dürtüsellik ve geride kalan hiçbir şeyi umursamayan bir enerji patlaması getirdiğinde, uyarıyı yapmadan geçemedim.

Çünkü bu yeniayda vurgulanan yeni başlangıçların ve verilmesi gereken savaşların aslında tamamen içsel olduğunu düşünüyorum. Dışarıdaki telaşlı (yıkıcı) etkinin de içeride verilemeyen bir mücadelenin olumsuz yansıması olduğunu düşünmekteyim.

6- 7- 8 Nisan bu mücadeleyi fark edebilmeniz için önemli tarihler. Buradaki kışkırtmayı, yönelimi ve manipülasyonu fark ederseniz, belki bu yeniayın getirdiklerini daha yapıcı ve öğretici objektiflikte sadece kendinizi merkeze alarak değerlendirebilirsiniz. Böylece başkalarının (toplumun, statünün veya geleneklerin) yönlendirdiği değil ama sadece kendinize ait olan ve büyük cesaret isteyen o yolculuğa tek başınıza da olsa çıkabilirsiniz. Ama aslında bu yolculuk daha ziyade içeride geçirilecek uzun bir sürece işaret etmekte. Bu nedenle olanca hızınızla kendi derinliklerinize dalıp buradan edindiğiniz ilham veren bilgilerle sorgulanan anlamı dış dünyaya yaymak üzere yeni başlangıçlar yapmanın tam vaktidir diyebilirim. Yenilikçi, sorgulayan, araştırmacı, cesaretli ve öncü olmak bu sürecin anahtar kelimeleri olacaktır.

Bu yeniayın dolunayı Ay tutulması olarak 25 Nisan’da oluşacak. O zamana görüşmek ümidiyle.

Sevgiler,
Meltem Ersoy 3 Nisan 2013.
 

 www.astrolojivebiz.com tüm hakları saklıdır - Tasarım: Hatice Çakmak  |  Uygulama: www.teknoakademi.com