HANGİSİ DOĞRU?

Bir ay önceki (30 Nisan) yeni ay yazısında tutkulardan bahsetmiştim. Tutkunun adı Akrep, ve şimdi bir ay sonra “bu tutkuların hangileri kaldı-hangilerinden özgürleşildi?” diye sormak istiyorum. Çünkü dolunay Yay Burcu’nda ve Mars sıra dışı bir şekilde Kova’da (16 Kasım’a kadar) uzunca bir süre kalıyor. Her iki Burç da özgürlük ortak paydasını taşır. İkisini ortaya karışık yaptığınızda gölgesi “fanatik idealizm” ortaya çıkar.

Sorun şu ki, tutkularınızla ilgili belki hala ayıklama veya farkındalık için bir gereklilik hissetmemiş olabilirsiniz. Oysa gökyüzü bu ayıklamayı yapmış olanlar için veya yola koyulmuş olanlar için şimdi bir özgürleşme ve iyimserlik vaad ediyor. Belki aynı noktada kalmayalım diye, ya da eski inançları ve ataerkil gelenek düzenini (patriarki) sürdürmeyelim diye. Bunları aşıp, kendi gerçek ihtiyaçlarımızın peşinden gidip, macerayı başlatalım diye. Kişisel yolculuğunuzda bunlara verdiğiniz değeri bilemem ama Yay’da bir yeni ay ve Kova’daki Mars (16 Kasım’a kadar) bizim aşina olduğumuz düzenin ötesinde bir çağrıya davet demek.

Diğer yandan, Satürn Oğlak’ta, en zor görevi yüklüyor: “Kendin olmak!” ne büyük bir kelime, ne büyük bir beklenti. Tek şartı ise gerçeklik, peki ama hangi gerçeklik? Korkulara ramen, geçmişe ve beklentilere ramen, tüm alışkanlıklara ramen, onca patriarki yaptırımına ramen kişi kendisi olabilir mi? Göze alınması gereken bir sürü sorumluluk varken ve üstelik bunlar dayatılmışken kişi kendisi olabilir mi? Olursa bedeli ne olur? Hangi sorular cevap bekler? Hangi cesaretle yola devam edilir? Bunun anlamı sorgulanabilir mi? İşte şimdi sorgulama safhasındayız.

Geçtiğimiz 15 Mayıs’taki yeniay, bu soruların içinde özellikle güvende ve emniyette olmak veya hayatı devam ettirecek temel ihtiyaçların karşılanması ve kaynakların kullanımı ile ilgili temel koşulları ve  dürtüleri getirmiş olmalı. Bunların neticesinde, “devam mı-tamam mı?” sorusu hayatınızda vurgulanmış olabilir. Bu hafta dolunay, bunların cevabı bulunmuşcasına (aslında hala bu konular tüm gündemi belirliyorlar) bir sonraki aşkın seviyede özgürlük ve anlam bunun neresinde diye soruyor? Biraz aşkın ve yüksek, tepeden, belki de hükmedercesine kendi hayatınıza bakabilir veya bakıldığını hissedebilirsiniz. Ya kendi elinizdedir bazı cevaplar, ya da dışarıdan empoze ediliyordur hayatınıza. “Serbest seçimlerim nerede?” diye düşünebilirsiniz. Siz nereye koyduysanız oradadır diyeceğim, ama bu da her zaman doğru değil. Fakat hem kendinize hem de dış dünyaya karşı empoze ettiğiniz yargılarınıza dikkat edin! Belki kendinizi acımasızca yargılıyor olabilirsiniz veya yargıcı dışarıya yansıttınız ve O’nunla konuşuyor olabilirsiniz. Bazen dışarıdan gelen dayatmalarla kendi hayatımızın küçük köşelerinde baş-başa kalırız. Kuytuda, yalnız. İşte gene böyle bir dönem. Dış dünyada pek çok şey oluyor ve bu değişimleri kendi iç dünyanızda bir yere koymanız zor olabilir. Eğer böyle bir durumdaysanız o zaman hemen karar vermeyin. Şimdi bu dolunayda sorgulayın ve tarafınızı (kararınızı) belli edin, ama son kararı vermek için acele etmeyin. Süreçte kalın. Dinleyin. Esas uzun vadeli misyonunuzu ve hedefinizi aklınızdan çıkartmayın. Vizyonunuz belli, ama kestirme yolunuz kesin olmasın. Belki de kestirme yol yoktur.

Eğer hayatınızın önemli bir dönemine denk gelen bir dolunaysa bu, şunu söyleyebilirim: 23 Kasım ve 7 Aralık’a kadar uzanan etkileri var bugünkü koşulların. Belki de sırf bu yüzden karar vermekte ve yargıya varmakta acele etmeyin. Öğrenmeye ve araştırmaya devam edin, ama en çok da kendi duygusal ihtiyaçlarınızın üzerinde durun. Keşfe devam edip, duygusal ihtiyaçlarda kalıp, kendi tutkularınızı keşfedin. Henüz hiç bir şey bitmiş veya son halini almış değil. Temmuz ayındaki Güneş Tutulması da

bugünlerle ilgili dış koşullarda önemli değişimleri getirecek ve özellikle 27 Temmuz’daki Ay Tutulması neleri geride bırakacağınıza ilişkin değişen koşulları ve yönelimleri belirleyecek; bu hem iç dünyanızda, hem de dış dünyada gerçekleşecek pek çok değişim ve ayrılık demek olacak. Değişimler ve ayrılıkların ortak paydası ise özgürlük ve objektiflik ihtiyacının artacağı yönünde yorumlanabilir. Bu nedenle şimdiden dikkatinizi bu yöne çevirebilirsiniz.

 

Sevgiler, Meltem Ersoy MA.