BURÇLAR
Koç
Boğa
İkizler
Yengeç
ASLAN BURCU
Başak
Terazi
Akrep
Yay
Oğlak
Kova
Balık
Kova

2011 yılında 20 Ocak günü öğle vaktinden sonra Kova burcu başlıyor. Zodyak çemberinin 11. burcu olan Kova burcu, Oğlak’ta kişisel bütünlüğünü sağlayan insanoğlunun bu olgunluğunu, kitlelerle toplumun iyiliğini gözeterek paylaşmasını temsil eder. Bu nedenle gruplarla, kamu yararına olan kuruluşlarla, toplumsal ve kitlesel faaliyetlerle anılır. O, herkese en geniş şekliyle kendisini ifade etme onurunu vermek ister. Böyle bir ideali yaşatmak üzere doğmuştur. Hava elementinin son burcudur, bu nedenle çok farklı düşünsel perspektifleri vardır. Bir fikri sadece fikir olarak yaşatabildiği gibi, bu fikrin insanlık yararına sunulması için de ideal koşulları yaratmak ve bu farklılığı sisteme entegre etmek ister. Sabit grubun son temsilcisi olduğu için, farklı fikirlerin bir değer olarak topluma sunulmasının önemini bilir ve bu konuda ısrarcı olabilir.

Bu yazdıklarımda kendinizi bulmanız için mutlaka Kova olmanız şart değil tabii. Çünkü hepinizin doğum haritasında Kova var. Ayrıca bu burçta bir gezegenle doğduysanız eğer, bu dediklerimin anlamını daha derinden hissedebilirsiniz. Bu nedene sadece Kova’yı okuyormuş gibi kendinizden soyutlamayın ve kendi içinizdeki Kova’yı bulmak için de okuyun. Kendinizi gruplar içinde ifade ederken hayal edin, bu hayal size kendi içinizdeki Kova’yla ilgili önemli ipuçları verecektir. Bu hayalde neredesiniz?

Eğer Kova burcunda doğduysanız kendinizi burada yazanlarla tanımladığınızı daha kolay fark edebilirsiniz. Yaratıcı gücünüzü bu tanımlardaki özelliklerle daha kolay harekete geçirirsiniz. Bu durumda sıklıkla karşılaşılan eleştirilerden birisi şudur: “Bu yazılanlar herkes için geçerli”. Evet, tabiî ki herkes için geçerli ama insan DNA’sı içinde bizi birbirimizden ayrı ve emsalsiz yapan da zaten çok küçük farklılıklar değil mi? Neden emsalsiz ve biricik olduğumuzun söylenmesini bu derece önemseyerek bekliyoruz ki? Yoksa bunu en çok Kova ve Aslanlar mı merak ediyor? Hatta astroloji öğrenmeye bu motivasyonla başlayan çok olur; ayrıca astrolojinin sembolü Kova burcudur. Astrolojiye ilk başlayanlar hevesle kendi emsalsizliklerini doğum haritasında hemen görmek isterler. Böylece biricik olma mevzusunu ispatlamak kolay(!) olacaktır. Fakat bir şeyi bildikçe, hiçbir şey bilmediğinizi anlarsınız. Biriciklik vardır, ama geleneksel olarak baktığınız yerde değil. Üstelik küçücük farklarda ve belki de derinlerde saklıdır, uzaydan görünecek büyüklükte değildir. Aksine, bugün, burada ve bu anda yeryüzünde olmanız gerek. Kova‘nın buradaki yaratıcılığı, insan grubuna ait bir birey olarak bunu diğerlerine göstermek değil; öncelikle kendi hayatında yaşayarak emsal olmaktır. O, mükemmel bütünlüğün tamamlanması için sondan ikinci burçtur. Bu konumda, Kova’da bağımsızlık gerçekleşmezse döngü (yaşam) tamamlanamaz.

Biriciklik sorusunun değişmesini sağlayacak en önemli burçlar, Aslan ve Kova burçlarıdır. Birisi ‘ben merkezdeyim’ diyecek (Aslan) öbürü de buradaki tekil vurguyu  ‘biz’ haline getirecek. Herkese eşit değerde önemli olduğunu gösterecek. Aslında oldukça zor bir çekişme. O yüzden Kova aynılığı veya benzerlikleri ‘ben’ i tamamen yok edecek derecede abartabilir, hayatının bir döneminde genel akıntıya kapılıp bir grubun parçası olmaya entegre olmuş şekilde yaşayabilir.  Fakat en nefret ettiği tanımlardan birisi de “sıradanlıktır”, Kova’nın bu kelimeye isyanı vardır. Bu nedenle tecrübeyle derinleşerek ben - biz dengesini, yeni ve emsalsiz bir bakış açısıyla kendine özgü bir şekilde yeniden oluşturabilir. Bunu yapabilmek için laboratuar (kontrollü) ortamından (veya alt gruplardan) çıkıp, “Kim ne derse desin, ben bunu yapacağım!.” tecrübesine ve bunun yol açacağı suçluluk hissine meydan okuması gerekir. Sanırım bir Kova’yı diğerlerinden ayıran en büyük fark o zaman hayatta yerini bulacaktır. Çünkü Kova, suyun ruhsal bilgiyi barındıran kısmının deşifre edilmesini sağlayabilir. Sondan bir önceki burç olduğu için bu ifade biçimi bizi, Balık burcunda, tam, bir ve bütün olarak kendimizi akışa bırakmaya hazırlar.

Böylesine bir bütünlüğe ulaşabilmek, birey olarak kendini aşmayı gerektireceği için, Kova’nın zaman-zaman kendisini güvende hissedeceği alt gruplar içinde kalması çok muhtemeldir. Önemli olan orada da kendisini olduğu gibi, tüm farklılığıyla ve aykırılığıyla, kafasına estiği gibi ifade edebilecek özgürlükte olmasıdır. Olmaya geldiği kişiliği kısıtlamayan Kova, zaten kurulu düzeni, herkesin kendisini ifade edebileceği şekli verebilmek için çatırdatan olacaktır. Bu anlamda her zaman çağının ötesindedir ama farklı olmanın getirdiği dışlanma korkusuna rağmen bunu yapabilmesi çok zordur. Korkularıyla baş edebilme biçimi yer aldığı gruplarda ifade bulur. Önemli olan tek başına bu serüvene çıkabilecek kadar bağlantısız kalabilmesidir.

Hepinizin doğum günü kutlu olsun J 

Sevgiler,

Meltem Ersoy 20 Ocak 2011

   

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 www.astrolojivebiz.com tüm hakları saklıdır - Tasarım: Hatice Çakmak  |  Uygulama: www.teknoakademi.com